YENİ KONU
Paranın Satın Alamayacağı Üç Şey
İNSANLARIN çoğu paranın alabileceği her şeye sahip olmayı saplantı haline getirmiştir. Şaşırtıcıdır ki, bu uğurda işlerini, evlerini, hatta emekli maaşlarını kaybetmeyi bile göze alırlar.
Böyle insanlar, reklamcılar için kolay bir hedeftir. Ayartıcı pazarlama kampanyaları sürekli daha büyük bir eve, daha iyi bir arabaya ve markalı giysilere sahip olmanız gerektiğinisöyler. Peki paranız yoksa ne olacak? Hiç sorun değil, kredi çekersiniz! Büyük borç içinde olsa bile, birçok kişinin tek hedefi zengin biri gibi görünmektir.
Elbette kişi er ya da geç gerçeklerle yüzleşir. Bir kitap şöyle diyor: “Başarılı biri gibi görünmek ve hissetmek için borca girerek gösterişli şeyler satın almak, keyiflenmek için kokain içmeye benzer. Her ikisi de başlarda size ucuz ve işe yarar görünür, fakat verdiği keyif çok kısa sürer. Uzun vadede her ikisi de sizi meteliksiz bırakır ve mutsuz eder” (The Narcissism Epidemic).
Kutsal Kitap ‘gösteriş merakının’ ne kadar akılsızca olduğunu ortaya koyar (1. Yuhanna 2:16). İşin gerçeği, mal mülk edinme saplantısı paranın satın alamayacağı çok daha önemli şeylere odaklanmamızı engeller. Bunlardan üçünü ele alalım.
1. AİLE BİRLİĞİ
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan 17 yaşındaki Barbara* babasının, işine ve paraya çok fazla önem verdiğini düşünüyor. Şöyle diyor: “İhtiyacımız olan her şeye, hatta fazlasına sahibiz, ama babam hiçbir zaman evde değil, sürekli seyahat ediyor. Bunu işi gereği yaptığını biliyorum, fakat bence ailesiyle de ilgilenmeli!”
Şunu düşünün: Barbara’nın babası gelecekte hangi konularda pişmanlık duyabilir? Maddi şeylere çok fazla önem vermesi kızıyla olan ilişkisini nasıl etkiliyor? Ailesinin paradan daha çok neye ihtiyacı var?
Düşünülmesi gereken ilkeler:
- “Her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgisidir. Kimileri zengin olma hevesiyle . . . . kendi kendilerine çok acı çektirdiler”
- “Sevginin olduğu yerde yenen sebze yemeği, nefretin olduğu yerde yenen besili sığırdan iyidir”
Sonuç: Aile birliği parayla satın alınamaz. Bunu sağlamanın tek yolu, ailenizle vakit geçirmeniz ve onlara yeterince sevgi ve ilgi göstermenizdir.
2. GERÇEK GÜVENLİK
Sara adındaki bir genç kız şöyle diyor: “Annem her zaman bana zengin biriyle evlenmem ve bir meslek edinmem gerektiğini söylüyor. Böylece iyi bir işe girerek hayat boyu rahat yaşayabileceğimi düşünüyor. Sanki annem paradan başka hiçbir şey düşünmüyor gibi.”
Şunu düşünün: Gelecek hakkında ne gibi yerinde kaygılarınız var? Bu kaygılar ne zaman aşırı endişelere dönüşüyor? Sara’nın annesi kızına para konusunda nasıl daha dengeli bir görüş aşılayabilirdi?
Düşünülmesi gereken ilkeler:
- “Kendinize yeryüzünde hazineler biriktirmeyi bırakın. Burada onları güve ve pas yiyip bitirir ve hırsızlar içeri girip çalarlar”
- “Yarın başınıza ne geleceğini bilemezsiniz”
Sonuç: Para biriktirerek geleceğinizi güvence altına alamazsınız. Ne de olsa para çalınabilir, ayrıca ne hastalığa ne de ölüme engel olabilir.
3. İÇ HUZURU
24 yaşındaki Tanya şöyle diyor: “Anne babam çocukken bizi sade bir yaşama alıştırdı. Çoğu kez sadece temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor olsak da, ikiz kardeşim de ben de hep mutluyduk.”
Şunu düşünün: Temel ihtiyaçlarla yetinmek neden zor olabilir? Paraya karşı tutumunuzla ailenize nasıl örnek oluyorsunuz?
- Düşünülmesi gereken ilkeler:“Yiyeceğimiz, giyeceğimiz ve başımızı sokacak bir yerimiz varsa, bunlarla yetineceğiz”.
- “Ne mutlu ruhi ihtiyacının farkında olanlara”.
Sonuç: Bu hayatta paradan ve paranın satın alabildiklerinden daha önemli şeyler var. Kutsal Kitap şöyle der: “Bir insanın çok malı mülkü olsa bile, hayatı bunlara bağlı değildir”. Hayattan gerçek bir doyum elde edebilmek için bazı önemli sorulara cevap bulmalıyız. Örneğin:
- Yaşamımızın amacı nedir?
- Gelecekte bizi neler bekliyor?
- Yaratıcıyla nasıl yakın bir ilişki geliştirebilirim?
Bu makaledeki isimler değiştirilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder