Fiziksel faaliyetlerdeki ani düşüş fiziksel, zihinsel ve duygusal yönden birçok sağlık sorununa yol açmaktadır. Örneğin Britanya’daki bir sağlık kuruluşu geçenlerde şunu bildirdi: “Hareketsiz çocuklar özsaygı eksikliği duyma, daha fazla kaygı ve stres yaşama tehlikesiyle karşı karşıyalar. Ayrıca sigara içme ve uyuşturucu kullanma olasılıkları aktif çocuklara nazaran daha yüksek. Hareketsiz yaşam tarzı olan çalışanlar aktif çalışanlara oranla işe daha az geliyorlar. Hareketsiz kişiler yaşamlarının ilerleyen yıllarında günlük işleri yapmaları için gereken kuvveti ve esnekliği kaybediyorlar. Sonuç olarak da birçoğu özgürlüklerini kaybediyor ve zihinsel sağlıkları kötüye gidiyor.”
Kanada Sağlık ve Yaşam Tarzı Araştırma Enstitüsü’nün başkanı Cora Craig şöyle söylüyor: “Kanadalılar iş başında daha önce olduklarından çok daha az hareket ediyorlar. . . . . Fiziksel faaliyetlerde genel bir düşüş var.” Kanada’da yayımlanan bir gazete “Kanadalıların yaklaşık yüzde 48’i kilolu, bunların yüzde 15’i de obez” diye bildiriyor (Globe and Mail). Ayrıca gazetede Kanada’daki yetişkinlerin yüzde 59’unun hareketsiz bir yaşam sürdürdüğü de bildiriliyor. Kuopio Üniversitesi’nden (Finlandiya) Dr. Matti Uusitupa “şişmanlık ve hareketsiz yaşam tarzındaki artış nedeniyle tip II diyabet hastalığının dünya çapında hızla” arttığını söyleyerek uyarıda bulunuyor.
Geçenlerde Hong Kong’ta yapılan bir araştırmaya göre 35 yaş ve üzeri kişilerde görülen ölümlerin yaklaşık yüzde 20’si yetersiz fiziksel faaliyetlerle ilişkili olabilir. Hong Kong Üniversitesi’nde profesör olan Tai-Hing Lam’ın yürüttüğü ve 2004 yılında bir epidemioloji yıllığında yayımlanan bu araştırmanın sonucunda, Hong Kong’ta yaşayan Çin nüfusunda “hareketsiz yaşam tarzının sigara içmekten daha riskli olduğu” görüldü (Annals of Epidemiology). Araştırmacılar Çin’in geri kalan kısmının yetersiz fiziksel faaliyetlerle bağlantılı olarak “büyük bir can kaybına şahit olacağını” söylüyorlar.
Acaba bu endişelerinde haklılar mı? Hareketsizlik gerçekten de sağlığımıza sigaradan daha fazla zarar verebilir mi? Aktif kişilere oranla hareketsiz kişilerin yüksek tansiyon, felç ve kalp krizi geçirme, bazı kanser türlerine ve osteoporoza yakalanma ve şişmanlama risklerinin daha yüksek olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir.*
Bir gazete şöyle bildiriyor: “Yeryüzündeki her kıtada, hatta yetersiz beslenmenin yaygın olduğu bölgelerde bile kilolu veya şişman kişilerin sayısı korkutucu oranda artıyor. Yüksek kalorili beslenme biçimiyle hareketsiz yaşam tarzının bir araya gelişi bu duruma yol açan başlıca etkendir. Bu birleşim ABD’deki şişmanlık salgınının kaynağıdır.” Stockholm’deki (İsveç) Karolinska Enstitüsü’nde sağlık profesörü olan Dr. Stephan Rössner bu sözleri onaylayarak “Dünyada şişmanlığın artmadığı tek bir ülke yok” diyor.
Kaynak: ONLINE KÜTÜPHANE
Yorumlar
Yorum Gönder