Breaking Bad izleyenler dizinin bittiğine pişman oluyor. Dizinin gidişatı o kadar sakin ve stratejik ki insanlar dizinin final bölümünü izledikten sonra İnternet'te Breaking Bad benzeri diziler aramaya başlıyorlar. Size şunu söylemeliyiz; Breaking Bad gibi bir dizi yok! Ama konusu ve gidişatı bakımından sizlere önerebileceğimiz diziler hala mümkün. Bu yazımızda Breaking Bad sevdalılarının göz yaşlarını bir nebzede olsa azaltacak dizi listesi oluşturduk. Umarız ki bunları'da bitirdikten sonra tekrar dizi arayışına koyulmazsınız! Tabi ki şaka! Size önerebileceğimiz bir sürü dizi var! Ama öncelikle Breaking Bad konusunu tekrar hatırlayalım;
Konusu
Bir lisede çalışan Walter White, kendi halinde başarılı bir kimya öğretmenidir. Öğretmenlikten arta kalan zamanlarda ise bir oto yıkamacıda araba yıkamakta, ailesinin getirdiği maddi zorlukların üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Nefes alış verişinde ve vücudunda hissettiği bazı rahatsızlıklar sonucu doktora görünür ve Akciğer Kanseri olduğunu öğrenir. Ölüm ve ailesini geride bırakma düşüncesi Walter White’ı derin düşüncelere iter.
Bir gün bir polis olan bacanağı Hank’e birkaç saat eşlik etmek için gezintiye çıkarlar. O sırada bir uyuşturucu baskına denk gelirler ve Walter, eski bir öğrencisi olan Jesse Pinkman’ın kaçtığını görür.
Ortada dönen büyük bir para olduğunu anlayan Walter, Jessie’yi ele vermez ve ertesi gün onunla konuşmaya gider. Ölümün getirdiği derin düşüncelerle Jesse’ye bir teklif yapar. Ailesini geride parasız ve yardıma muhtaç bırakmak istemeyen Walter, kimya bilimini sentetik bir uyuşturucu olan meth üretimiyle birleştirecektir. Kimya biliminin incelikleriyle mükemmel kalitede kendine özgü mavi renkli meth üretecek ve ününü kısa sürede geniş çevrelere duyuracaktır.
Ortada dönen büyük bir para olduğunu anlayan Walter, Jessie’yi ele vermez ve ertesi gün onunla konuşmaya gider. Ölümün getirdiği derin düşüncelerle Jesse’ye bir teklif yapar. Ailesini geride parasız ve yardıma muhtaç bırakmak istemeyen Walter, kimya bilimini sentetik bir uyuşturucu olan meth üretimiyle birleştirecektir. Kimya biliminin incelikleriyle mükemmel kalitede kendine özgü mavi renkli meth üretecek ve ününü kısa sürede geniş çevrelere duyuracaktır.
Walter White’ın meth işine girmesi ve kısa sürede işe adapte olmasının ardından bir takım sorunlar baş gösterecektir. Hank’in polis olması ve Walter’ın bu sebeple yaptığı işi en yakınlarından bile saklamak zorunda kalması işleri zora sokmaktadır. Kaliteli methin talebinin fazla olması ve yüksek fiyatlara satılması, Walter’a çok ciddi bir para getirmektedir. İlerleyen dönemlerde bu parayı nasıl kazandığını açıklamak zorunda kalacak ve kazandığı paranın bir bölümünü aklamak için bazı işlere girişecektir.
Dexter
Dexter, ilk olarak 1 Ekim 2006'da Showtime kanalında gösterilmeye başlayan Amerikan drama dizisidir. Dexter Morgan (Michael C. Hall), Miami Metro Polis Departmanı'nda kan sıçrama analizcisi olarak çalışan aynı zamanda bir seri katil olarak gizli bir hayat sürdürüyor. Miami'de geçen hikâye Jeff Lindsay'in Dexter romanlarının ilki olan Darkly Dreaming Dexter romanından uyarlanmıştır. Sonraki sezonları Lindsay'in romanlarından bağımsız olarak yapılmıştır. Dizinin ilk bölümünü yazan James Manos tarafından televizyona uyarlanmıştır.
Dexter dizisi geniş eleştiriler ve popülerlik kazanmıştır. Showtime dörüncü sezonda bugüne kadar en çok izlenen bölümüne imza atmıştır, 2.6 milyon izleyici ile rekor kıran dizi 13 Aralık 2009 tarihinde kendi sezon finali yayınlandı. Michael C. Hall, Altın Küre de dahil olmak üzere Dexter rolüyle birçok ödüle layık görüldü ve adaylık aldı. 8. sezonun galası 3 milyon izleyici ile şimdiye kadar Dexter'daki en çok izlenen bölüm oldu.
Ocak 2013'te, Showtime Dexter'in sekizinci sezonunun 30 Haziran tarihinde başlayacağını duyurdu. Nisan 2013 yılından itibaren devam eden spekülasyonlar ardından, Showtime sekizinci sezonun Dexter'ın son sezon olacağını açıkladı ve 23 Eylül 2013 tarihinde yayınlanan final bölümü ile izleyicilerine veda etti.
Chuck
Olaylar baş karakter Chuck'ın etrafında döner. Stanford Üniversitesi'nden atılmasına sebep olan Bryce adlı bir arkadaşından yıllar sonra gizemli bir e-posta alır. Bryce CIA'de çalışmaktadır ve gizli devlet sırlarını ele geçirir. Bu sırları içeren binlerce resimden oluşan elektronik postayı öldürülmeden önce Chuck'a gönderir. Birleşik Devletler'in en gizli sırları Chuck'ın zihnine kaydedilir. Bu olaydan sonra Chuck'ın ve kendisine eşlik eden CIA ajanları Sarah ve Casey'nin başından birçok komik ve tehlikeli olaylar geçer. Beceriksiz ajan Chuck hiçbir ajanlık eğitimi görmemesine rağmen en iyi CIA ajanlığı yolundadır.
Fringe
FBI dünya çapında açıklanamayan olayları aydınlatmak için Boston, Massachusett merkezli Fringe adında bir ekip kurmuştur. Bu açıklanamayan esrarengiz olaylara örnek vermek gerekirse yeni doğan bir bebeğin inanılmaz derecede hızlı büyüyerek (5 dakika gibi bir sürede) yaşlanarak ölmesi verilebilir. FBI’da özel ajan olarak görev alan Olivia Dunham, metafizik üzerine araştırmalarda bulunan bilim adamı Walter Bishop ve bilim adamının oğlu Peter Bishop’ın esrarengiz olayları araştırması konu edilen dizinin yapımcıları diziyi The X-Files’dan ilham alarak tasarladıklarını ancak çok farklı bir tarza döndüğünü belirtmiştir. Fringe dizisinde esrarengiz olaylar, hastalıklar, paralel evren gibi bir çok konu işlenmektedir.
Weeds
Dizi ana karakteri olan Nancy Botwin üzerinden ilerler, kocasının ölümü sonrası lüks yaşantısı sekteye uğrayan ve 2 çocuğuna bakmakla yükümlü olduğu halde aklına ot satma fikri yatan çaresiz bir anne karakterini canlandırır, en büyük destekcisi ve köstekcisi kayınbirader Andy ise bir baltaya sap olamamış sorumsuz bir tiptir, en az ana karakter kadar renkli bir tip olan Celia Hodes mahallenin rüküşlerindendir ve içi içine sığmayan kuralcı bir tiptir, diğer renkli şahsiyet olan Doug Wilson ise itibarlı bir muhasebecidir. Dizideki tüm karakterler 8 sezon boyunca oldukça değişecek ve gelişecektir, sırf bu gelişimleri takip etmek bile başlı başına bir konuyu meydana getiriyor.
Nancy uyuşturucu işine bir girer pir gider, küçük başlayıp hızlıca büyür ve kendi kendine yetmez hale gelir, elbette ot'u elde etmenin en kolay yolu onu yetiştirmek olduğuna göre o işe de el atacaktır, yalnız Nancy'nin ilerleyişi pek de istediği gitmeyecek, her yükselişinin yanında bir de düşüşün geldiğini, bir olayı kurtarırken başka bir olayı tetiklediğini ve hayati risklerinin devamlı surette arttığını farkedecektir.
Oz
Tobias Beecher (Lee Tergesen) alkol sorunları olan bir avukattır. Alkollü biçimde araba kullandığı bir gün küçük bir kız çocuğuna çarparak ölümüne sebep olur ve 15 yıl hapis cezası alır (şartlı tahliye görüşmeleri 4. yılda başlamak üzere). İşte bu olay sonrası Beecher OZ'a gönderilecek ve orada pek çok azılı suçlunun arasında hayatını sürdürmeye çalışacaktır. Bu sırada, Kareem Said (Eamonn Walker) beyazlara ait bir mekanı kundaklama suçundan hüküm giyer ve cezasını çekmek üzere Oz'a gönderilir ve Müslüman siyahların liderliğini üstlenir. Kareem Said suçunu kabul etmemekte ve mahkûmiyetinin siyasi olduğunu savunmaktadır. Dizide olan gelişmeler seyirciye mahkûm Augustus Hill (Harold Perrineau Jr.) tarafından felsefi bir dille anlatılır. Hapishane müdürü Leo Glynn (Ernie Hudson) ve Oz'un yöneticisi Tim McManus (Terry Kinney) da cezaevini yönetmektedirler.
Boardwalk Empire
Boardwalk Empire, 1920-1933 yılları arasında geçen ve ABD'de içki satışının, üretiminin ve dağıtımının yasaklandığı bir dönemde iktidarını içki kaçaklığı, kadın ticareti ve kumarhanelerden aldığı haraçlarla elde etmiş Atlantic City ve New Jersey’in siyasi lideri Enoch "Nucky" Thompson'u (dönemin politikacısı Enoch L. Johnson'dan esinlenerek yaratılan karakter) merkezine almaktadır. Dizi, aldığı haraçlar karşılığında gangsterlere siyasi kimliğini kullanarak koruma sağlayan Nucky'nin hem kişisel ve siyasi yaşamına hem de o dönem yaşamış ve yaptıkları faaliyetler ile ünlenen Al Capone, Lucky Luciano, Meyer Lansky ve Arnold Rothstein gibi tarihsel karakterlere geniş bir bakış açısı sunmaktadır. Ayrıca Darmody ailesi ve Richard Harrow gibi kurgusal karakterler de dizi de canlandırılmıştır.
Gangsterler ile politikacılar arasındaki karmaşık ilişkileri konu alan dizi yayınlandığı ilk sezon çeşitli dallarda adaylıklar ve ödüller kazanmıştır. 63. Emmy Ödülleri'ne 18 dalda aday gösterilmiş, bunlardan "En İyi Drama Dizisi", "Drama Dizisi En İyi Erkek Aktör" (Steve Buscemi) ve "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" (Kelly Macdonald) başta olmak üzere yedisini kazanmıştır. Ayrıca "En İyi Drama TV Dizisi" ve "Drama Serisi En İyi Aktör" (Steve Buscemi) dallarında Altın Küre Ödülleri adaylıklarını kazanmıştır. Sonraki sezonlarda da çeşitli dallarda adaylıklar ve ödüller kazanmaya devam etmiştir.
Fargo
Dizi Bemidji, Minnesota'da geçmektedir. 2006 Ocak ayında Bemidji, Minnesota yolundan geçen dizinin kötü, karanlık ve esrarengiz kiralık katili Lorne Malvo (Billy Bob Thornton), yine iş üzerindeyken yol üzerinde bir geyiğe çarparak kaza yapar. Hastanede karşılaştığı Lester Nygaard (Martin Freeman) ile konuşarak onu kötü yönde etkiler. Hayatı başarısızlıklarla dolu, sıradan bir insan olan Lester, ailesi ve çevresi tarafından sürekli küçümsenmiş, pısırık bir sigorta satıcısıdır. Malvo‘nun söyledikleri ile etkilenmiş olan Lester eşini bir anlık öfkesi ile öldürür. O günden sonra bu alışık olmadığı dünyada farklı bir kişilik olarak ortaya çıkar. Bu sırada Bemidji Polis Departmanı‘nın hırslı ve acemi polisi Molly Solverson (Allison Tolman) ve Duluth Polis Departmanı'nda görevli, ailesinin güvenliği ile polislik haysiyeti arasında kalmış polis Gus Grimly (Colin Hanks) iyi bir takım olup bu cinayetleri çözmeye, Malvo ve Lester‘ın suçlu olduklarını ispatlamaya çalışır.
Bu gerçek bir hikayedir
Dizi başlangıcında; "Bu gerçek bir hikayedir. yazısını görürüz. Bu filmde anlatılan olaylar 2006‘da Minnesota’da yaşanmıştır. Geride kalanların isteği doğrultusunda isimler değiştirilmiştir. Ölenlere saygıdan dolayı, diğer her şey gerçekleştiği gibi anlatılmıştır." denilse de bu tamamen bir kurgudur. 1996 yılında çekilen Fargo (film) de yine aynı şey söz konusudur. Filmin yönetmeni Joel Coen "Gerçeğe bağlılık ile çok ilgilenmedik. Temel olaylar gerçek vakalara dayanıyor ama karakterler tamamıyla kurgulandı. Eğer seyirci bir şeyin gerçek olaylara dayandığına inanırsa, aksi takdirde kabullenmeyeceği şeyleri yapabilmeye başlarsınız." demiştir. Ayrıca Coenler bu cinayetlerin, Minnesota’da olmasa bile, gerçekten işlendiğini söylemektedir.
La casa de papel benzeri diziler de ister misin? İşte La casa de papel benzeri diziler
Yazıya gitmek için tıklayın
Yorumlar
Yorum Gönder